Fas Çöl Turu Nasıl Yapılır?

Çöl turu  ve çöl safarisi, Fas denilince olmazsa olmaz yapılacaklar listesinde yer alır. Peki Fas çöl turu işini nasıl yapıcaz? Dünyanın en büyük çölü Sahra Çölü, Fas, Moritanya, Mali, Cezayir, Libya, Nijerya, Tunus, Çad, Mısır ve Sudan’ın kıyısından köşesinden geçiyor. Amerika’nın komple çöl olduğunu düşünün. Bunu neden düşünüyoruz? Çünkü Sahra Çölü’nün kapladığı alan o kadar büyük. “Sahra” kelimesi “Büyü” anlamına geliyor. Bu büyülü yere tekrar gidiyor olmak çok heyecan vericiydi. Daha önce Sahra Çölü’ne Mısır’dan girip ATV Safari yapmıştım. Bu beşinci çöl deneyimim olacağı için ve daha önce yapmadığım için deve safari yapmak istiyordum. Fas’ta çöl safarisi nasıl yapılır? diye merak ediyorsanız yazıya buyrun. Tüm tecrübelerimizi yazdım. Hatta bir gece nasıl bedava konakladığımızı da anlattım.

Beni instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın 😉

İnstagram: Nerdesinbahar

Sahra Çölü’ne Ne Zaman Gidilir?

Çöl gündüzleri sıcak geceleri de deli soğuk olan bir yer. Yaşadığımız ülke de sıcaklık değerleri normal seyreder. Kış aylarında gidilmeyeceğini düşündüğüm çölün, herkesin tatiline denk gelmesi sebebiyle en kalabalık olduğu zaman olması beni çok şaşırtıyor. Kalabalık sevmeyiz. Soğuk sevmeyiz. Aşırı sıcak da sevmeyiz. Bu arada Sahra çölü’nde kum fırtınası denilen bir olay da varmış. Bu olay Ocak ayı ile Mayıs arası oluyormuş.

Eee ne zaman gidicez biz yahu? dediğini duydum ey okuyan. O zaman Fas’a, Sahra Çölü’ne bahar aylarında gitmek mantıklı olacaktır. Çünkü, Mecnun’un Leyla’yı arama sahnesinde ki gibi, yazın orada ölme ihtimalimiz çok yüksek olur. Kışın da hem gece, hem de gündüz soğuk olacak. Biz Mart ayında gittik ve şansımıza harika bir hava vardı. Kum fırtınasına denk gelmedik. Başka da şans kalmıyor geriye zaten.

 

 

 

 

 

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hürriyet Seyahat Gezgin Yazar (@nerdesinbahar)’in paylaştığı bir gönderi (16 Mar, 2020, 10:54öö PDT)

Sahra Çölü’ne En Yakın Şehir Hangisi?

Bazı insanlar Fas’a sadece çöle gitmek için geliyorlar. Eğer öyle yapacaksanız direkt Marakeş’e gidip ordan bir çöl turu satın alabilirsiniz. Türkiye’den  Marakeş uçuşları genelde pahalı. Ülkemin Low Coast uçuş firması Pegasus’un Marakeş uçuşu bulunmuyor. O zaman genelde aktarmalı olan yabancı uçuş firmalarını tercih etmeniz gerekecek. Zaten onlar daha ucuz. Onlarla uğraşmayayım ben direkt Pegasus’la Kazablanka’ya uçayım derseniz oradan da turlar var. Kazablanka Marakeş arası ulaşım 200 Dirhem fiyatın da tura yansıdığını unutmayın ama. Sanırım en uzak olan Fes şehridir. Navigasyon Fes- Merzouga arasını 7,5 saat veriyordu ama 9 saati geçti gidebilmemiz.

Fas Çöl Safari Turunu Nereden Nasıl Alacağız? Çöl Turu Ne Kadar?

Fas’a gittiğiniz anda nerede olursanız olun bir çöl turu satın alabilirsiniz. Fas’da en popüler şey bu çünkü. Gitmeden ben buradan alayım dediğinizde, tur paketlerini dedikleri fiyattan almak zorundasınız. Bazen bu firmalarla mailleşerek fiyatta pazarlık edenlerde oluyormuş ama ben haftalarca sürecek mail trafiğiyle uğraşamıyorum. Bu tarz ülkeler attığınız maile anında cevap vermiyor. Beklerken çatlayabilirim ben. Eğer sabırlıysanız siz deneyebilirsiniz tabi. Bunu deneyen biri olursa lütfen yorumlara yazın ki insanlar tecrübelerinizden faydalansın.

Fas’ta Hangi Çöl Turu’nu Satın Almalıyız?

3 günlük turların fiyatları 100 Euro civarı ama pazarlık şart olduğuna göre, size verilen ücreti 80 Euro’ya kadar düşürmeniz gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Daha aşağısını kabul eden pek olmuyor. Yolda Ait Benaoudu’yu ve birkaç yeri daha geze geze gideceksiniz. İki gece çölde kalacaksınız. Bu tur süresince öğlen yemeklerini kendiniz halletmelisiniz. Bu ücrete dahil değil. Meyve, bisküvi tarzı şeyler alıp öğlen yemeğini geçiştirebilirsiniz. Yanınıza mutlaka yeterli suyu almalısınız. Bunun için devamlı uyaracaklardır zaten.

İlla 3 günlük tur satın almanız gerekmiyor. Bir gece konaklamalı turlardan da alabilirsiniz. Bu sizin zevkinize kalmış. Ben daha önce Ürdün’de Wadi Rum’da iki gece konaklamalı bir tur satın alıp, ikinci gün sıkıntıdan kendimi kesecek duruma gelip, parasını ödediğim halde bir gün önce ayrıldığım için tek gecelik bir tur almanın yeterli olacağını düşündüm. Zaten kısıtlı süreler için gidiyoruz. Onu da çölde gölge arayarak, boş boş oturarak geçiremiyorum. Sadece çöl için gidenler 2 gece konaklamayı düşünebilir. Bize 1 gece konaklama öyle keyifli geldi ki… Ne sıkılmaya vaktimiz oldu, ne yorgunluktan bayıldık. Her şey kararında oldu. Ağzımıza bir parmak bal çaldı gönderdi resmen.

Bu turu ayarlarken dikkat etmeniz gereken en önemli husus doğru turu satın almak. Bu şu demek oluyor ki; bazı tur firmaları Marakeş’e yakın olan Zagora Çölü’ne götürüp al sana çöl turu yapabiliyorlarmış. Aman sen 80 Euro dedin ama bak ben 50’ye buldum deyip, yanlış çöle gitmeyin. Mutlaka sorun. Alacağınız tur Merzouga’dan yapılan olacak. Diğer çöl beklentinizi karşılamayabilir. Nerede o bize gösterdiğin fotoğraflar? Nerede o kum tepeleri? diyebilirsiniz. Merzouga’dan alacağınız tur için detayları öğrenmek isterseniz yazıya yaklaşın. Anlatmaya başlıyorum.

Merzouga Çöl Turu

Çöl turunu eğer hesaplı alayım diyorsanız bunu Merzouga’dan yapmalısınız. Merzouga’a da kendiniz gitmelisiniz. Diğer şehirlerden tur satın almadan gidecekseniz toplu taşımayı kullanacaksınız. Biraz eziyetli olacağı konusunda hem fikirim. Yine de biz gideriz derseniz şuradan ulaşıma bir bakmanızı tavsiye ederim.

Biz araba kiraladık.  Nasıl araba kiralamanız yada kiralamamanız! gerektiğine dair yazım şurada. Merzouga’dan alacağınız turun fiyatı 30 Euro’dan başlıyor. Tabi ki yine yüksek fiyat verecekler. Pazarlık yapın. Ben biraz şanslıydım. Tur aramak zorunda hiç kalmadım. Bu nasıl oldu? Fas’a ilk tek başıma gitmeye karar vermiştim. Bu sebepten konaklama olarak yine couchsurfing (bir site üzerinden gittiğiniz yerde yaşayan insanların evinde ücretsiz olarak konaklama) tercih etmiştim. Hangi gün nerede olacağımı da bilemediğim için Public mesaj açmıştım. Buraya pek çok Fas’lı mesaj attı. Bu mesajlardan biri de Houssan’dan geldi.

Beni çöle götürebileceğinden bahsediyordu. Houssan’a tur olup olmadığını sordum. “Evet, tur” dedi. “Geldiğim zaman yazarım” diyerek baştan pek ilgilenmedim ne yalan söyliyim. Gittiğimizde çöl turunu Merzouga’dan ayarlarız diye düşünmüştük. Kaldığımız bir Guest House’da tanıştığımız Fransızlar, önceden ayarlamamızın bizim için daha iyi olacağını söyledi. Houssan’a yazdım. Hemen cevap geldi. Yanımda  erkek arkadaşlarımla birlikte 4 kişilik bir gruptuk. Haossan bizi bir gece Couchsurfing üzerinden misafir edebileceğini, ertesi gün çöle götürebileceğini söyleyip 25 Euro’da fiyat verince pazarlık bile etmedim. Aslında sormuştu “siz ne ödeyebilirsiniz?” diye.

Hasan’ın iletişim bilgileri yazı içerisinde var. Sizde benim deneyimlerimden faydalanabilirsiniz. 

Houssan ve Hassi Labied Köyü

Yolda Aid Ben Haddou ve Dades Vadisi’ni de geze geze gittiğimiz için gece saat 12 civarı Merzouga’a varabildik. Biz yoldayken Houssan WhatsApp’tan devamlı bize yazdı. Konum gönderdi. Bizim canlı konumumuzu da ben ona gönderdim. Hasan Hassi Labied Köyü’ndeydi. Bu köy Merzouga’a 3 km uzaklıktaydı. Yolları gece karanlığında göremediğimiz için size bir tarif veremem. Navigasyonun merhametine güvenmek zorundayız.

Housan’ın evi üç odalı iki lavabo, iki banyolu ve tertemizdi. Hayatının ilk yurtdışı deneyimi yaşayan arkadaşımız titiz Okan kalacağımız yerden çok endişeliydi. Evi görünce çok mutlu oldu. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar çatıya çıkıp, dolunayın aydınlattığı köyü ve uzaklarda ki kum tepelerini seyrettim. Saman ve çamurdan yapılmış evlerde terasta birisi yürüdüğünde çökecekmiş gibi yer oynuyor. İnsan her an çökecek hissi yaşıyor ama yıkılsa kimse çatıya çıkarmazdı sanırım. Siz yine de fazla hoplayıp zıplamayın derim.

Günlerdir Fas’ın zor yollarında yol alan biz baya geç uyandık. Çünkü çöl turu saat 5 gibi başlıyor. Houssan’un ailesi bizim kaldığımız evin hemen karşısında kalıyordu. Bize kahvaltı hazırlamışlar. Meşhur nane çayından yapmışlar. Couchsurfing üzerinden 3 adam ve beni misafir eden Houssan bir de kahvaltı hazırlayınca çok mutlu oluyoruz tabi. Kahvaltı sonrası saat beşe kadar bolca vaktimiz olunca Merzouga’u keşfe çıkıyoruz. Yazının burasında şunu yazmam gerekir ki, yolları görünce o evi gecenin karanlığında nasıl bulduğumuza hayret ediyorum. Navigasyon hatasız götürdü. Sokak adı yok. Tamamen toprak yollar. Vallahi bravo hem bize hem navigasyona.

Merzouga

Merzouga’nın büyük bir şehir olacağını düşünmüştük ama bildiğin köyden hallice. Tabi ki turistik yerleri var. Kafe restoran, otel gibi ama yine de köy görüntüsünden çıkamıyor. Merzouga’un bu kadar çöle yakın olacağını tahmin etsek aslında görüntüsü bizi şaşırtmazdı. Bakkal tam belgesellikti. Çöle götüreceğimiz suyumuzu, yiyeceğimizi buradan alıyoruz. Ana yolu bizim köy yolları gibi. Ara sokaklara girdiğiniz an toprak yollara giriyorsunuz. Navigasyon da pek işe yaramıyor. Tamamen toz toprak içinde kalıyor insan.

Merzouga’a giderken birileri bizi durduruyor. Hemen nereye gittiğimizi, niye geldiğimizi soruyor. Tur ister miyiz diye soruyor. Biz anlaştık deyince “kim” diye soruyor. Arkadaşlarım polis zannedip sorularına cevap verirken ben sertçe bu soruları neden sorduğunu soruyorum. Çünkü o da sert sert soruyor. Ben tersleyince geri adım atıp yoldan çekiliyor. Ürdün’de karşılaşmıştım bu tiplerle. Rehber almazsak köylere sokmuyorlardı. Hatta bir tanesi yanlış yola göndermişti. Böyle biri durdurursa temkinli olun ve yemeyin. Tur satmak isteyen Fas’lılardan başkası değil.

Merzouga’dan çöle çıkılacak yere geldiğinizde tak gibi bir yerden geçiyoruz. Hemen etrafımızı tur satmak isteyenler çeviriyor yine. Allah’tan anlaşmışız. Bizim Türkçe konuştuğumuzu duyan bir genç Türkçe konuşuyor. Daha önce Türkiye’ye gelip çalışmış. Az biraz da öğrenmiş Türkçe konuşmayı. Böyle bir sıcaklık olunca bizi rahat bırakıyorlar. Çöle ilk adımı böyle atıyoruz. Çölde ağaçlık bir alana kadar yürüyüp ağaçların gölgesinde çölü seyrediyoruz. Mart olmasına rağmen oldukça sıcak. O ağaçlar taşıma suyla sulanıyor.

Çöl Safarisinde Ne Giyilir?

Saat 4 gibi Houssan’ın evine dönüyoruz. Gece daha kolay bulmuştuk. Gündüz az biraz kayboluyoruz ama eninde sonunda bulunuyor. Başlıyoruz çantamızı hazırlamaya. Tüm eşyamızı çöle taşımamıza gerek yok. Çöle giderken size orada lazım olacak şeyleri yanınıza alın sadece. Zaten her şey kum olacak, hem de çöle develerle gidildiği için tekerlekli bir bavulu devenin tepesinde hayal edemedim ben. Tamam da ne koyalım? Derseniz yazıyorum.

Ben önce fotoğraf çekerken giyeceklerimi hazırladım. Çöl kızıl olduğu için mavi renkli bir şalvar almıştım yanıma. Bir de elbise. Onlar hazır olduktan sonra gerekli olanlara sıra geldi. Gündüz için şalvar ve tişört giyip gidicez. Deveye de bineceğim için etek, elbise kısmına hiç girmedim. Ayağımda sandaletlerim vardı. Gece için yanıma polar ve tayt aldım. İki tayt vardı yanımda ikisini de koydum çantama. Çok üşürsem üst üste giyerim diye. Kafamızı gözümüzü saracak Fas’a özgü şallardan almıştık zaten. Çorap ve spor ayakkabılarımı da koydum. Bolca su hatta maden suyu aldım. Biz 5’te gidip ertesi gün gün doğumundan sonra eve döneceğimiz için yiyecek almadım ekstra. Çünkü akşam yemeği turun içinde var. Selfie çubuğu, tripot gibi şeylerde alın. Deve üstünde giderken birbirinizin fotoğrafını çekmek kolay olmuyor.

Köyden develerin olduğu yere kadar kendi çantanızı kendiniz taşıyarak gidiyorsunuz. Ben bu çantaların ayrı bir deve tarafından taşınacağını düşünmüştüm. Çantalarınızı sizi taşıyan deveye asıyorlar. Develere taksi diyorlar. Sizin hangi deveye bineceğinize onlar karar veriyor. Kilo, boy kriterine göre sanırım. Deveye bindiğinizde ellerinizle tutunmayı unutmayın. Deveye binmek biraz bacak kaslarınızı ağrıtıyor. Ertesi gün yürümek de bir hayli zorlandığımı hatırlıyorum. 

Çölde Sandboard

Çölde sandboard her turun içinde yok. Var mı? diye mutlaka sorun. Houssan bizi bir Mohammed’e emanet edip yemek hazırlamak için ayrılıyor. O Mohammed develerin yanına gelince bizi başka bir Mohammed’e teslim ediyor. Kiminle tanışsanız adı  Mohammed zaten. Sandboard yapacağınız yere kadar 1 saatlik deve safariniz böylece başlıyor. Biz hepimiz develerin üstünde, bizi götüren Mohammed yürüyerek önde çöle doğru adım adım ilerliyoruz.

Köyden çok da uzaklaşmıyorsunuz aslında. Ürdün’de ki gibi değil. Yeterince dik bir tepeye geldiğinizde develerden inip tepeye tırmanıyoruz. Çölde sandboard eğlencesi böylece başlamış oluyor. Nedense ben üstüne çıktığımda çok kaymadı. Ya kilom yetmedi yada ayakta kaymadığım için oldu. Ayakta kaymaya cesaret edemedim. Araba kullanmak zorunda oluşum, bir yerimi sakatlarsam endişesi engel oldu ama böyle de çok eğlendim.

Çölde Gün Batımı

Güldük, eğlendik. Geldi gün batımı saati. Gün köy tarafında battı. Gün batarken de tripotumla çok güzel videolar ve fotoğraflar çektim. Herkes canı ne istiyorsa onu yaptı yani. Çölde gün batarken bizi oraya getiren Mohammed hiç müdahelede bulunmadı. “Hadi gidelim” demedi. Bence bu çok güzel bir şey. Sen ne kadar kalmak istiyorsan o kadar kalıyorsun. Tabi makul derecede. Gece 12’ye kadar kalamazdık sanırım.

Çölde gün batımı da bittiğine göre çölde konaklama yapacağımız sahra çadırlarına doğru yolculuk başlıyor. Bu esnada bizim gibi çölde gün batımından dönen insanlarla kafileler birleşiyor. O kadar güzel bir kare ki. Kartpostalın içinde gibiyiz. Gökyüzünde henüz bize veda etmiş güneşin kızıllığı ve gökyüzünde başlayan lacivert saatler… bu manzarada ilerlerken Berberler bizim fotoğraflarımızı çekiyorlar. Onlar işi biliyor. Bize çok güzel anılar hediye ediyorlar. Ne kadar teşekkür etsek az.

Sahra Çadırı Nasıl?

Sahra çadırlarımıza geldiğimiz an çok güzel ışıklandırılmış olduğunu görüyoruz. Hepsi birer masal gibi. Güzel bir tak yapmışlar. Oradan geçtiğimiz an kumların üstüne serilmiş kilimlerin üstünde yürüyoruz. Ayakkabılarınızı çıkarmanıza gerek yok. Yer buz gibi zaten. Ortada açıkta bir yer sofrası var. Hava kötü olduğu zamanlar için kapalı bir yemek bölümü daha var. Bizim kalacağımız yer turunculara bürünmüş. Tertemiz. Taşıma sulu alaturka bir tuvalette mevcut. Güzel kokmuyor ama taşıma suyuyla anca bu kadar diye düşünüyorum.

Çölde Ay Doğumu

Açık alandaki yer sofrasında nane çayımızı içerken Houssan bize dışarıyı işaret ediyor. Küçük bir kum tepesine tırmanıyoruz. Kumlara yatıp samanyolunu seyrediyoruz bir müddet. Sonra ay doğuyor. Hayatımda ilk defa bir çölde kıpkırmızı bir dolunayın yavaş yavaş yükselişini seyrediyorum. Nefesim kesiliyor güzelliğinden. Daha önce de çölde dolunaya denk gelip yıldızları seyredememiştim.

Yine seyredemeyeceğime üzülüyordum ama bence bu manzara kendini fazlasıyla affettiriyor. En güzel Saros’da zaten Samanyolu.  Bir taraftan da keskin bir rüzgar esiyor. Üstümde ki polara rağmen ürperiyorum. Hatta üşüyorum. O esnada Houssan kamp alanından seslenerek bize şaka yapmakla meşgul. Yemek hazırmış ama bize yine dokunmuyorlar. Canımız ne zaman isterse o zaman gidiyoruz. Her şey relaks.

Çöl Safarisinde Ne Yenir?

Fas’a özgü Harira Çorbası geliyor ilk önce. Fas’ta en son orada içtiğime üzülüyorum şimdi. Gerçekten çok lezzetli bir çorbaydı. Ana yemekte Tajin yiyeceğimizden emindim ben ve yanılmadım. Tajin toprak kabın adı. Tavuklu Tajin hazırlamışlar bu sefer. Daha önce etlisini yemiştik. Fas’ta ne yenir? Diyorsanız şuradaki yazımdan okuyabilirsiniz. Daha önce yediğimizden daha başarılı bir Tajin yiyoruz. Güzel sohbetler cebimizde, tepemizde dolunay, Cezayır sınırına yakın bir çölde, dünyanın bir yerlerinde yemeğimizi yiyoruz.

Çöl Turu Eğlencesi, Berber Müzikleri 

Tabi sıra geliyor Berber eğlencesine. Hepimize dağıtıyorlar bir müzik aleti. Hiç birimizde müzik kulağı da yok. Dambır dambır gelişine vuruyoruz. Houssan ve Mohammed’de de yok o kulak işin kötüsü. O an güzelmiş gibi geliyor ama biliyorum ki daha sonra dinlediğimizde dayanamıycaz. Hatta bir ara kaydettiğim videoları Okan’a seyrettiriyorum. Sese dayanamıyor. Ne çok gülüp eğleniyoruz biz. Hiçbir dert, hiçbir tasa yok.

Dünyayı kasıp kavuran Corona’dan, ülkemizde de çıktığından, sonrasında aylarca evlere hapsolacağımızdan haberimiz yok o an. İyi ki yok. Mutlu ve de mesut dans edip, bolca gürültü yaptıktan sonra uykuya gidiyoruz. Sabah 7’de bizi uyandıracaklar. Gün doğumuna gidicez. Çöl soğuk mu? Evet soğuk ama çadırın içi soğuk değil. Yanımda götürdüğüm pek çok şeyi giymedim ama sabah kalktığımda dışarısı soğuktu. 

Çölde Gün Doğumu

Getirdiğim elbiseyi tişört ve taytın üstüne giydim ne yalan söyleyeyim. Poları çıkartamadım. Hava alaca karanlıktı. Develerimize binip yine gün doğumu için kum tepelerine yola çıktık. Etrafta bizim gibi bir sürü turist de develeriyle akın akın güneşe gidiyordu. Bu grupları size çok yakına getirebiliyorlar. Koskoca çölde hiç yer yokmuş gibi bir ara üstüste oluyoruz. Sinirlenmeden tripotumu alıp ilerliyorum çölde. Başka çare yok.

Tripotum ve ben çok güzel bir gün doğumuna daha şahit oluyoruz çölde. Arkadaşlarımı darlamıyorum fotoğraf ve video için. Hepimiz aynı anda gündoğumunu seyretmeye çalışıyoruz sonuçta. Kimsenin keyfi yarım kalmasın. Diğer gruplardan daha fazla kalıyoruz. Mohammed yine “gidelim” demiyor. Sanırım en çok bu hoşuma gidiyor. Keyfimiz isteyince develerimize binip geri dönme zamanı geliyor. Her yerimiz kum içinde. Gidip duş alma, temizlenme zamanı.

Aa tabi bu arada atladığım şey şu ki, uyanır uyanmaz develere binip gittiğimiz için açız. Kahvaltı etmedik. Houssan’ın evinde bizi bekleyen muhteşem kahvaltıyı görünce keyif leveli kaça çıktı bilmiyorum. Kahvaltısını eden kendini duşa atıyor.  Artık Fes için yola düşmemiz gerekiyor. Burada hayatı yavaşlattık baya çünkü. Şimdi yine vitesi atıp koşmaya başlama zamanı.

Umarım sizde gidersiniz ve bu büyülü çöl deneyimini sizde denersiniz. Son kez bir daha söylemeliyim ki bu beşinci çöl deneyimim ve en iyisi de buydu. Bize harika zamanlar geçirten Houssan’a binlerce teşekkürler. Houssan’ın instagram adresi @houssan_mohanehouse ve telefonu: +212 672-153549 . Siz yazın o size anında dönüyor. Selamlarımı iletmezseniz küserim.

Güncelleme: Tur fiyatları ile ilgili Hasan’dan güncel bilgileri almalısınız. Bu gezi pandemi öncesi 2019’da yapıldı. Takdir edersiniz ki o günden bu güne dünya çok değişti. Tur ile ilgili tüm detaylar için onunla görüşebilirsiniz. Size başka tavsiyelerde de bulunabilir.

Hala İnstagram’da takip etmediyseniz şuradan takip edebilirsiniz 😉

Diğer Fas yazılarıma da göz atmak isterseniz;

• Fas araba kiralama yazıma şuradan ulaşabilirsiniz.

Bahar Gündoğdu

2011’de tam zamanlı işinden istifa edip tutkusu olan seyahat etmeyi iş haline getirdi. 2017  yılından beri Hürriyet Seyahat’te gezgin yazar, 2018’den beri de blogunda yazılar yazıyor. Blog ilk etapta gazetedeki yazılarının arşivi olarak düşünüldü ancak daha sonra istediği gibi özgür yazmanın tadına vardı. Gezdiği yerler kadar yollarda tanıştığı, dokunduğu hayatlarında hikayesini yazıyor. Belki bir gün bir hikayenin kahramanı da siz olursunuz kim bilir?

Paylaşmak güzeldir!