Ucuz Gezme Yöntemlerim

Ucuz gezmek başlı başına bir ders konusu. Bana herkes nasıl bu kadar gezebildiğimi sorunca ucuz gezmekle ilgili bir yazı yazmam gerektiğini düşündüm. Sihirli bir değneğim yada formulüm yok. Belki herkesin bildiği şeyleri yazıcam ama en azından bilmeyenlere fikir verecek bir yazı olacak. Yazıyı okumadan önce ön yargılarınızı bir kenara bırakın.  Yapamayacağınıza değil de nasıl yaparıma odaklanın. Benim yapabildiğim şeyi siz neden yapamayasınız ki?

Beni instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın. Hikayeler ve öne çıkanlarda çok şey anlatıyorum 😉

İnstagram: Nerdesinbahar

En uygun bileti, en uygun oteli bulabilmek için şuraya tıklayıp uygulamayı indirebilirsiniz. Alış veriş, tarih, kültürel gezi gibi size şehir önerilerinde de bulunan harika bir uygulama. Ben seyahatlerimde kullanıyorum ve çok faydasını görüyorum. 

Ben çok uzun yıllardır turlarla gezmiyorum.Benim turum ancak treking yada fotoğraf klüpleriyle oluyor. Onlarda genelde paylaşım usulü yaptığı için yine uygun oluyor. Her grup bu şekilde değil. Grupları da iyi ayırt etmelisiniz. Yıllardır tanıdığım hocaların peşinde onlar nereye ben oraya şeklinde gezip duruyorum. Birkaç örnek vermem gerekirse;

Rota Doğa Aktiviteleri Ve Sosyal Etkinlik Grubu

Asef Özhan liderliğinde profesyonel bir gruptur. Kar yürüyüşlerinden dağ tırmanışlarına kadar yurtiçi yurtdışı gezip dururlar. Paylaşım usulüne göre gezerler. Sizi yarı yolda bırakmayacak yola çıkılabilecek bir gruptur.

Erol Geygel

Erol Hocam arada bir grup değiştirir. Özgür bir ruhtur kendisi, benim gibi. Bir yere saplanıp kalmaması da hoşuma gider. Zaman zaman gruplarla iş birliği yapar. Bu sebepten onu bir grup adı altında değil de adıyla tanıştırmak istedim. Bir WhatsApp grubu vardır. Oradan size devamlı bildirim gelir. Onun sayesinde tanıdığım birkaç grubun daha etkinliklerini takip ederim.

İnstagram ve Facebook’tan iletişimde kalabilirsiniz. Onun sayesinde tanıdığım Kamptrek ve İstanbul Doğa’nın etkinlikleri de takip ediyorum. Erol Geygel bir öğretmen olduğu için hafta içi de gezebilirsiniz. Tatili hafta içine denk gelenler için aranan kandır. Balat’ı, Heybeliada’yı onunla gezmelisiniz. Şehir gezileri içinde herhangi bir ücret talep etmez.

Photoplay Fotoğrafçılık Klübü

Nihat Karadağ’ın önderliğinde çok değişik rotalara gidersiniz. Bir fotoğraf klübü olduğu için insansız, bakir yerleri bulmakta üstüne yoktur. Oldukça ekonomik geziler düzenler. Sitesi üzerinden yaptığınız alışverişlerinizde indirim uygular. Nihat Hoca’m işleri çok büyüttü ama hala gezilerine rehberlik eder.

Çok bonkör bir adamdır. Çayınızı, çorbanızı ısmarlar ve bunu canı gönülden yapar. Üçün beşin hesabını hiç yapmaz. Bir yere gittiğinizde bir yer önerirseniz, bonus olarak oylamaya sunar ve büyük olasılıkla rotada olmasa da oraya gidersiniz. Bir fotoğrafçı olmanıza gerek yoktur. Onların modele sizin fotoğrafçıya ihtiyacınız vardır. En güzel fotoğraflarım bu gruptayken çekildi. Nihat Hoca nerede ne yenir bulduğu için en lezzetli yemekleri onunlayken yersiniz.

https://www.photoplay.com.tr Adresinden ulaşabilirsiniz

Pan Fotoğraf Klübü

Recep Karabulut önderliğinde yine çok güzel yerlere ekonomik olarak gezebileceğiniz bir fotoğraf klübüdür. Daha çok ailelerin tercih edebileceği, evli çiftlerin çoğunlukta olduğu sakin bir grup. Günübirlik yada hafta sonu kaçamağını tek başına organize etmekten kaçtığım zamanlarda ve sosyalleşip yeni insanlar tanımak adına kullandığım birkaç tura örnek olarak açıkladım bunları. Benim turdan anladığım bu. Geri kalanında yollar ve ben başbaşayız. Önce şunu söylemeliyim ki çok uzun zamana plan yapabilen biri değilim. Aylar öncesinden ucuz bilet peşinde koşup bekleyebildiğim hiç olmadı. Bunu yapabilenlere saygı duyuyorum.

Ryanair

Benim ucuz uçma yöntemim Ryanair’den 9 euroya alınmış Ürdün biletiyle sınırlı. Hatta uçuştan iki gün önce baktığımda 1 euroya bilet gördüm. Türkiye’de Dalaman’dan uçuşları mevcut ama çok fazla seçenek yok. Uçuşlar genelde ucuz. Aylar öncesinden bilet kovalamanız gerekmiyor. Ürdün’e gitmek için önce Sofya’ya gitmemiz gerekti bizim. Türkiye’ye en yakın yer orası diye düşündüm. Sofya içinde ya shengeninizin olması gerekiyor yada transit vize alacaksınız. 

Ryanair’de dikkat etmeniz gereken en önemli şey size iki gün önce gelen maille, internet üzerinden check-in yapmak. Chek-in sırasında 4 euro verip yer seçmezseniz sizi rastgele yerlere yerleştiriyor. Yanınız boş olsa bile bu bu şekilde yapılıyor. Giderken de dönerken de ayrı yerlere oturduk ama yanımız hep boştu. Uçak kalktıktan sonra yerinizi değiştirebiliyorsunuz. Herhangi bir sorun olmuyor. Ekstra 4 euro vermenize gerek yok bence. Yaptığınız chek-inin barkodunu ya telefonunuza indirmeniz, en garantisi bir çıktısını almanız gerekiyor. Direkt havaalanına giderseniz kişi başı 55 euro ekstra para isteniyor. İnternet üzerinden chek-in yapmak da yeterli değil yani. Check-in olduğu halde yapılmamış deyip size her türlü zorluğu çıkarıyorlar. İstediğiniz kalemi bile vermiyorlar mesela. Yerinden kalkıp konuşmanızı engelliyorlar. Normalde check-ini internetten yaptığınızda havaalanına gidince boarding pass basarlar ama Ryanair boarding pass basıp vermiyor. Sofya havaalanında internet olması bizim hayatımızı kurtardı. Yoksa ya o parayı ödeyecektik yada gitmekten vazgeçecektik. Sofya havaalanı da diğer havaalanlarından daha sıkı. Çantamız komple boşaltıldı. Saç köpüğüme kadar her şey alındı

Ryanair’le seyahat edeceklerin bir diğer sorunu bagaj olacak. 

8 euro verip ekstra bagaj almazsanız 20×40 boyutlarında bir çanta haricinde yanınıza bir şey alamazsınız. Yani sitelerinde böyle yazıyor. Giderken buna harfiyen dikkat ettik ancak gördük ki küçük küçük birkaç tane çanta alan pek çok insan var ve hiç sorunsuz geçiyorlar. Dönüşte bizimde çantamız birden ikiye çıkmıştı ve hiç sorun yaşamadık. Bu kararı verenin orada görevli kişiler olduğunu unutmayın. Canı ister geçirmez. Maalesef bu durumlar hep böyle. Uçağın içine sokabileceğimiz şeyler konusunda bir hayli endişeli olarak gördüğümüz pek çok şeyi alamadık. Sadece Petra’dan metalden yapılmış bir eşek almıştım. Havaalanında kesin alırlar dediğim bu objeyi hiç sorunsuz uçağa sokabilidim. 

Ryanair’le uçmaya giderken hep şakalaştık. “Havaalanına konmuyormuş, üstünden geçerken hadi geldik diye uçaktan atıyormuş” diye. Ucuz olduğu için konforundan çok endişeliydik aslında ama diğer uçaklardan hiç bir farkı yokmuş. Uçak indiği an birden hoporlörden kutlama müzikleri çalıyor ve tüm uçak alkışlıyor. Bir uçağın konabildiğine bu kadar sevinen insan grubu görmemiştim daha önce.

İran Air

Aynı zaman da İran Air’de çok ucuz. Uzakdoğu’ya giden pek çok arkadaşım Tahran üzerinden gitti. Orada dikkat etmeniz gereken şey bizim kullandığımız takvimle İran’ın kullandığı takvimin farklı oluşu. Tahran Urmiye arasında kullandığımız uçağı vurdurmak zorunda kaldılar sanki. Çok garip sesler geliyordu. Bir İranlı arkadaşım bize hayret etmişti. “Bir İranlı olarak bizim uçaklara binmeye korkarım, güvenemem” demişti ama bence şaka yapıyor. Öyle vahim bir durum olsa İran’da uçak kalmazdı ve biz bunu duyardık. Facebook’da ki İran Gezi grubunda ki insanlardan yardım alabilirsiniz. Hepsi Türkleri ve Türkiye’yi çok seviyor ve yardım etmek için canla başla uğraşıyor. 

Ucuz uçak bileti için bilgisayarınızı çerezlere karşı korumalısınız. Diğer yöntemde internet sayfalarını gizli pencerede açmak. İnternet sayfanızın sağındaki üç noktaya tıklayınca orada göreceksiniz. O zaman siteyi atlatma imkanınız oluyormuş. Tüm siteleri devamlı kontrol etmeniz gerekiyor. Pek çok uçuş firması zaman zaman kampanyalar yapıyorlar. Bunları da değerlendirebilirsiniz. 300-500 TL’lik biletler bana çok ekonomik gelmiyor açıkçası ve yapılan indirimleri pek anlamlı bulmuyorum. Dediğim gibi uzun zamanlı plan yapabildiğim zaman ucuz bilet yöntemlerini deniycem. Onu da o zaman yazarım.

Bla Bla Car

Uçağın haricinde diğer ulaşım yöntemim Bla Bla Car. Bu yöntem paylaşım usulüne göre yolculuk demek. Yine referans üzerine çalışan bir sistem. Cep telefonunuza indireceğiniz uygulama ile de yolculuklarınızı oluşturabilirsiniz. Siz yolcu da olabilirsiniz. Aracınız varsa yolcu da taşıyabilirsiniz. Polonya menşeeli bir uygula olan Bla Bla Car’ı yurtdışında kullanan çok arkadaşım var. Özellikle Balkanlarda ve Ukrayna’da çok işe yaradığını öğrendim.

Ben yurtiçinde deneyimledim. Referanslara, aracın modeline, sigara içilip içilmediğine kadar bakabiliyorsunuz ve bakmalısınız da. Hiç bakmadan gittiğim bir İzmir yolculuğumun çok sıkıntılı geçtiğini, 10 saatte İzmir’e vardığımı yazmam gerekir ancak bu sadece onlarca güzel örneğin yanında nazar boncuğu olabilir. Şoförümüz yorulunca arabayı kullanmak zorunda kalmam, üstüne para vermem bence anlatabileceğim ve gülebileceğim bir anı olur benim için.

Otobüs yada uçak yerine özel arabada konforlu yolculuklar yapabilirsiniz. Fiyatları genelde otobüs biletinin yarı fiyatı oluyor. Bazı sürücüler sizi bulunduğunuz yere bırakıp alabiliyor. İran dönüşümüzde Kurtalan’dan trene binmiştik. 28 saat yol gelmiştik ve çok eşyamız vardı. Ankara’dan İstanbul’a gitmeyi değil ama İstanbul’a varınca eve nasıl gideceğimi çok düşünmüştüm. Şoför bizi gardan aldığı gibi tek tek eve de bıraktı. Sadece 60 TL ödedik. Çok da güzel bir yolculuk yapmış olduk. 60 TL’ye bırakın Ankara’dan İstanbul’a gelmeyi, sadece İstanbul içinde ödeyeceğim taksi parası olurdu. 

Otostop

Diğer yöntem otostop. Ancak bunda tecrübeli ve rahat olmak gerekiyor. Yanınızda bir kadın olması işleri kolaylaştırıyor. Yalnız bir kadın olarak otostop denemedim hiç. Yanımda arkadaşlarım varken denediğim her otostop çok güzel anılar biriktirmeme sebep oldu. Sofya’ya 23 liraya gittik mesela. İstanbul Tekirdağ arasını Bla Bla Car ile 23 liraya geçtik. Couchrail’den bir host bulup bir gece konakladık. Tekirdağ hostumuz bizi sınıra bıraktı. Sınırı geçince tek atış otostopla Sofya’ya vardık. Ali abi Norveç’e gidiyordu. Biz de onunla Norveç’e gidebilirdik. Bir uçak biletim olduğuna hiç bu kadar üzülmemiştim.

Couchsurfing- Couchrail- İran Gezi Grubu

Nasıl gideceğimizi hallettiğimize göre konaklamaya geçebiliriz. Ben yolculuklarımda genelde Couchsurfing(CS) kullanıyorum. Bu yurtdışı için geçerli. Yurtiçinde ise Couchrail Facebook (CR) hesabını kullanıyorum. Tamamen referans sistemine göre hareket eden siteler size lokal insanların evinde ücretsiz konaklamanızı sağlıyor. Yurtdışında farklı kültürleri tanımanıza olanak sağlıyor.

Sizin gibi gezgin evlerinde konaklayıp tecrübelerinizi paylaştığınız ve yeni insanlar tanıdığınız bir sistem. Bu sistemde insanlar tanımadıkları birini evinde misafir ediyor. Size yemekler yapıyor. Ne kadar büyük bir fedakarlık. Gittiğiniz eve minik hediyeler götürmeniz ev sahibi için güzel bir jest olabilir. Aynı zamanda eğer vakitleri varsa sizi gezdiriyorlar. Bir turist olmaktan çıkıp oralı gibi geziyorsunuz. Bir bilenle gezmek her zaman avantaj. Nereyi nasıl görmeniz gerektiği, neyi nerede yemeniz gerektiğini size öğretiyorlar.

Aslında Türkiye içinde geçerli bu durum. Doğudaki insanlarla farklı yaşıyoruz. Mardin’de bir Mardinli gibi yaşayıp, sık sık kesilen elektrik sebebiyle saçımı Mezopotamya Ovası’na karşı güneşte kurutmuşluğum var. Evde evin annesiyle pizza yapmışlığım var. 22 günlük İran seyahatimin 20 günü lokal insanların evinde konakladım. İran Gezi Grubu’ndan tutunda Couchrail’e ve Couchsurfing’e kadar tüm yolları denedim. Bence unutulmaz anılar yaşadım. Her ülkenin böyle lokal grupları vardır belki. Bizim var mesela. Bunu öğreninceye kadar CS candır diyorum.

Hostel

CS yapabilmek için çok rahat olmanız gerekiyor. Ben bunu yapamam diyorsanız, o zaman host bulamadığım zaman başvurduğum hostel kısmına geçebilirim. Bu genelde 6-8 kişilik odalarda sadece yatak almanız ve tanımadığınız insanlarla aynı odayı paylaşmanız demek. Sofya’da 7 euro ödedim mesela. Genelde kız ve erkek odaları bulunuyor ama karışık kalmanızda bir mahsur yok. Yanımda ki yol arkadaşım eğer erkekse karışık odada kalmayı tercih ediyorum. Hiç tanımadığım insanlarla kalmaktan iyidir mantığıyla.

Ben karışık odalarda kalamam derseniz biraz daha fiyat farkıyla kişiye özel odaları da bulunuyor. Özellikle çiftler bunları tercih ediyor. Hosteller de genelde kahvaltı veriyorlar. Çay kahve ücretsiz oluyor. Mutfağı kullanıp yemek yapabiliyorsunuz. Sizin gibi backpacker gezen insanlarla tanışıp harika sohbetler edebiliyorsunuz. Tiflis seyahatimin en güzel yerlerinden birisiydi konakladığımız Lit Hostel. Hostel’in sahibi Uran’ın doğum gününe denk gelip sabahlara kadar partilediğimiz bir hostel anımız var mesela. Hangi otel sahibi müşterisiyle doğum gününü kutlar. Size yemek yapar. Sofralar kurar.

Airbnb

Birkaç kişilik bir grupsanız CS kullanmak sıkıntılı olacaktır. İki kişi olduğunuzda bile sorun olabiliyor. Kişi başı hostele verilen paraları da hesaplarsanız Airbnb daha hesaplı olabilir. Airbnb’de oda kiralayabileceğiniz gibi komple ev de kiralayabiliyorsunuz. Site üzerinden kiralayacağınız evin fotoğraflarını ve imkanlarını görebiliyorsunuz. Sistem parayı ödedikten sonra iletişim bilgileri iki tarafa da veriyor. Ödeyeceğiniz bedelin üzerine yüzde 10 site komisyonu koyuluyor. Buna dikkat edin. Ayrıca diğer dikkat edilecek konu ise, bazı ev sahipleri oluşabilecek hasarlar için depozito talep edebiliyor. Herhangi bir sorun olmadığı zaman bir hafta içinde kartınıza uygulanan bloke kalkıyor. 

Kamp

Bir diğer konaklama tercihim kamp yapmak. Arabayla gidiyorsam tercih ediyorum bunu. Sırtımda kilolarca yük taşıyıp gezebilen biri değilim. İran’ı backpacker olarak gezdim evet ama orası ucuz bir yer. Bol bol taksiye binebildik. Çantalarımızı bırakacak CS evleri bulabildik ama bir Karadeniz’de backpacker olarak gezemem ben. Bir yerden bir yere gitmek eğer aracınız yoksa çok zor. Araçla bile zor Karadeniz. Mesafeler çok uzak, yollar bozuk ve internet sıkıntılı.

Ancak öyle güzel yerlerde kamp yaptık ki unutmak mümkün değil. Kamp ekipmanlarınız mevsime uygun olursa büyük keyif sizi bekliyor. Kamp ateşini yakıp yaptığınız yemeği yemek, dipten gelen müziğinizi dinlemek, hoş sohbetler etmek ve mis gibi temiz havada uyumak… Böyle bakir yerlerde otel yok ve iyi ki yok. Bir karavanınız yoksa kamptan başka şansınız da yok. Üşür müyüm diye düşünüyorsanız bir termofor bulundurun yanınızda. Sıcak su mutlaka oluyor. Doldurup atın çadırın içine. Siz yatıncaya kadar çadırınız sıcacık olacak. Termofor yok mu? Bir taşı ısıtın ateşte ve bir beze sarıp yine çadıra koyun. Sadece taş daha çabuk soğuyor. Pratik olun biraz.

Ulaşım ve konaklamayı hallettikten sonra geriye yemek kalıyor. O sizin tercihlerinize ve ekonominize bakıyor. Keyfinize kalmış yani. Bu kadar ekonomi yaptım, ne varsa yiyeyim de diyebilirsiniz, bir kamp ateşinin başında sucuk ekmekle de mutlu olabilirsiniz. Eğer tatmam gereken bir lokal lezzet varsa ben mutlaka onu tatmaya çalışıyorum. Tarihi eseri varsa mutlaka görüyorum. Bir daha ne zaman gelicem mantığı devreye giriyor.

Ne Çok Seviyoruz Sürünmeyi 🙂

Benim yöntemlerim benim kadar çok seyahat edenler için daha geçerli. Yılda on günü olan insan bu kadar uğraşır mı bilemem. Gerçi benim uğraşan çok arkadaşım var. Arabası olduğu halde otostop yapan, parası olduğu halde CS kullanan insanlar bunlar. Bu ayrı bir gezme kültürü. Tüm dünyanın kabul ettiği bir yaşam biçimi. 

Benim gezme yöntemim çoğu insana ters gelebilir. Bir arkadaşım derki; “Bahar ne çok seviyorsun sürünmeyi“. Böyle gezmeyi sürünmek olarak görüyor çoğu insan gibi. “Böyle gezeceğime evimde otururum daha iyi” diyor. Ben bu şekilde neredeyse yılın tamamını yolda geçirebiliyorum. Belki benim iki ayda harcadığımı siz on günlük yıllık izninizde harcıyorsunuz. 55 günlük Ege turum 2 bin liraya malolmuştu.

Bunu yazdığımda nereden geliyor bu değirmenin suyu, hayat sana güzelciler ne kadar cimrisin yorumunda bulundu. Benim gibi gezenler normalde arabayla çıkmaz. Bu bir lükstür. Ben biraz öyle biraz böyle gezenlerdenim oysa. Kime nasıl yaranacaksın yada yaranmalı mısın? Hiç bir şeyden geri kalmamıştım oysa ki. Dalışımı da yaptım, tekne turlarına da çıktım. Bir helal olsununuzu alırım.

E hadi o zaman yol açık, yola çık 🙂

Bahar Gündoğdu

2011’de tam zamanlı işinden istifa edip tutkusu olan seyahat etmeyi iş haline getirdi. 2017  yılından beri Hürriyet Seyahat’te gezgin yazar, 2018’den beri de blogunda yazılar yazıyor. Blog ilk etapta gazetedeki yazılarının arşivi olarak düşünüldü ancak daha sonra istediği gibi özgür yazmanın tadına vardı. Gezdiği yerler kadar yollarda tanıştığı, dokunduğu hayatlarında hikayesini yazıyor. Belki bir gün bir hikayenin kahramanı da siz olursunuz kim bilir?

Paylaşmak güzeldir!