Porto Lagos’ta gölün üstünde tahta köprülerle bir birine bağlanmış iki kilise var. Muhteşem manzarası ve dini boyutuyla önemli bir ziyaret alanı. Porto Lagos daha önce bir turumuzda fikrimiz bile sorulmadan programdan çıkartılan göller bölgesi. Yunanistan’ın en sulak bölgesi ve bir kuş cenneti Porto Lagos. Belki de turlardan vazgeçme sebebim.
Beni instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın. Hikayeler ve öne çıkanlarda çok şey anlatıyorum 😉
İnstagram: Nerdesinbahar

Porto Lagos’a Nasıl Gidilir?
Thassos adasından dönüyoruz artık. Sınırdan geçmeden önce son görmek istediğim yer Porto Lagos. Bir önceki sefer aracın içinde giderken sağda şeklinde gösterilip, otobüsten indirilmediğimiz, fotoğraflarını görüp hayıflandığım Porto Lagos‘u çok merak ediyorum. Yol arkadaşım benimle aynı fikirde değil ama ben ısrarcıyım. İkinci sefer bu kadar yaklaşmışken yine görmeden gitmiycem. Çok kararlıyım.

Porto Lagos sınırdan geçtiğinizde İskeçe yolunda. Otobandan çıkmanız gerekiyor. Otobandan çıkınca çok fazla yolunuzu uzatmadan burayı görebilirsiniz. Biz Thassos adası dönüş yolunda ziyaret edeceğiz. Biz gideceğimiz ülkenin haritasını çevrim dışı telefonumuza indirip yolumuzu kolayca buluyoruz. Tavsiye ederim. Çok konfor sağlıyor. Çok sorulan soruya da bir cevap olsun. Burası Yunanistan‘da ve evet shengen olmadan bu ülkeye ve buraya gidemezsiniz.
- Thassos Adası maceramı da okumak isterseniz tıklayın.
Agios Nikolaos Kilisesi
Hava kurşuni renkte ve soğuk değil. Benim çok sevdiğim bir fotoğraf ışığı var havada. Porto Lagos‘a gelip gölün kenarında ki otoparka arabayı bırakıp köprüye doğru ilerliyoruz. Thassos adasında manastıra girerken kol ve bacaklarımızı kapatan giysiler vermişlerdi. Burada da yine bir etek verdiler bana. Şortla giremiyorsunuz.

Tahta bir köprünün üstünden kiliseye doğru yürümeye başlıyoruz. Uzakta gözüken kilise ve köprü çok masalsı. Hafif bir meltem esiyor Vistonida Gölü’nde. Sazlıklar o rüzgarla ahenkle dans ediyor. Mavi ve beyaz boyanmış kilise uzaktan çok güzel gözüküyor.

6 Aralık’ta Agios Nikolaos Yortusu‘n da buraya çok fazla Hristiyan’ın geliyormuş. Burasıyla ilgili bir kaç efsane var. Bir tanesi de Osmanlı zamanında Osmanlı beyinin kızı hastalanır. Bu bölgede bulunan bir aziz kızı iyileştirince bu bölgeyi Aynoroz Kutsal Manastırı Vatopedi’ye bağışlar. Bu kiliseler hala vatopediye bağlı olarak ibadet etmeyi sürdürüyorlarmış. Bu kelimeyi daha önce duymadığım için araştırıyorum. Çok fazla anlayamasam da Hristiyanlığın bir meshebi olduğuna karar veriyorum.

Gölün üstünde sokaklarıyla, binalarıyla kocaman bir yaşam alanı inşaa etmişler. Köprü gölün üstünde devam ediyor. Gölün üstünde yürüdükçe daha küçük bir kiliseye ulaşıyoruz. Bu kilisenin adı Virgin Mary Pantanassa Ortodoks Kilisesi. Sanırım cenaze gibi bir tören var. İçerisi çok kalabalık. Kimseyi rahatsız etmemek için içlerine girmiyoruz. Dışarıdan pencereden içeri bakıyoruz. Süslemeleri çok güzel gözüküyor.

Hiç yer yokmuş gibi neden gölün üstüne inşaa edildiğiyle ilgili bir bilgiye ulaşamasam da çok merak ediyorum. İskeçe‘ye veya Selanik‘e giderken otobandan çıkıp yolunuzu buradan geçirip ziyaret edebilirsiniz. Birkaç saatinizi Vistonida Gölü‘nün mis gibi havasında geçirebilir, değişik kuşları fotoğraflayıp, gözlemleyebilirsiniz. Bizim için turistik onlar için ibadet yeri. Kapalı giysilerle gitmeye dikkat etmekte fayda var. Götürmeseniz de veriyorlar gerçi.
Beni instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın. Hikayeler ve öne çıkanlarda çok şey anlatıyorum 😉
İnstagram: Nerdesinbahar


2011’de tam zamanlı işinden istifa edip tutkusu olan seyahat etmeyi iş haline getirdi. 2017 yılından beri Hürriyet Seyahat’te gezgin yazar, 2018’den beri de blogunda yazılar yazıyor. Blog ilk etapta gazetedeki yazılarının arşivi olarak düşünüldü ancak daha sonra istediği gibi özgür yazmanın tadına vardı. Gezdiği yerler kadar yollarda tanıştığı, dokunduğu hayatlarında hikayesini yazıyor. Belki bir gün bir hikayenin kahramanı da siz olursunuz kim bilir?