Kekova Tekne Turu ve Kaleköy Konaklama

Kekova Kaleköy en nadide görülesi yerler arasında benim için. Kekova Kaleköy güzergahını seneler önce yapmış ama Kaleköy’e çıkarılmadan dönmüştüm. Aklımda hep oraya gidememenin üzüntüsü kalmıştı. Kaleköy’ün harika fotoğraflarına bakıp bakıp iç çekmiştim. Bu sefer hazır yolum oralara düşmüşken rotaya orayı da ekledim. Ben tekne turu deneyimlerimle, yazar arkadaşım Nurgül Büyükkalay konaklama önerileriyle aynı yazıda buluştuk. Nurgül artık Kaleköy’ün muhtarı gibi oldu. Ona sormayacağız da kime soracağız değil mi? 😉

İnstagram’dan takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz 😉

Kaş yazıma da göz atmak isterseniz şuraya tıklayın.

Kekova Kaleköy Nerede? 

Antik çağdaki adıyla, günümüzdeki adıyla Kaleköy, Antalya’nın Kaş ile Demre arasında yer alan antik Likya Kenti. Kaleköy denildiğinde de Kekova Tekne turu ayrılmaz bir ikili oluyor. Çünkü denildiğine göre Kaleköy bir ada olmadığı halde karadan yolu yok ve köye gitmenin tek yolu tekne ile ulaşım. Bakalım öyle miymiş?

Kaleköy’e Nasıl Gidilir?

Kaleköy’e gidebilmek için önce Üçağız’a gelmek gerekiyor. Biz Demre’den buraya geçiyoruz. İki yol çiziyor navigasyon. Biz daha kısa ama navigasyonun ısrarla vermediği virajlı yolu seçiyoruz. Zor bir yol değil. Bir gün önce yaptığımız araştırmalarda Kaleköy’e gitmenin tek yolunun tekne olduğunu öğreniyoruz. Tekne turuna çıkmazsak, sadece Kaleköy’e gitmek istersek kişi başı 100 TL (2020 Ağustos) ödememiz gerekiyor. Tekne bizi alacak ve dönmek istediğimiz saatte gelip bizi alacak. Fiyat bunu kapsıyor. Tekne turu ücreti daha makul gelince tura çıkalım Kaleköy’e de uğruyor diye düşünüyoruz.

O an tek yol bu gözüküyor. Oradan döndükten aylar sonra karşıma çıkan bir İnstagram paylaşımından öğreniyorum ki Kaleköy’e karadan gitmek de mümkün. Peki biz oradayken ısrarla sormamıza rağmen neden kimse bize bunu söylemedi? 

Kaleköy’e Karadan Nasıl Gidilir?

Üçağız’dan navigasyona Kaleköy yazınca 2 km’lik bir yol gösteriyor. Tek yol orası. Bu yol çok düzgün asfalt değil.  Navigasyon ile gelebileceğin son nokta da mezarlık var. Yol burada bitiyor. Arabalar buraya park ediliyor. Bu noktadan sonra antik kalıntıların yer aldığı tepeye tırmanışa geçiyorsun. Yalnız mezarlığın soluna dönmeyin, orada yol var. Doğanın içinde, trekkinge uygun bir yol.

Gidenlerin demesine göre 15-20 dakikalık bir yürüyüşle kolayca ulaşılabilecek bir yer. Sandalet yada spor ayakkabıyla yürünebiliyormuş. Topuklu giyerim diyenler onları çantasına atsın. Bunu sonradan öğrendiğimde gerçekten üzüldüm. 20 dakikalık yürüyüş nedir ki? Kaleköy’de doya doya kalamadık tekne turuyla çünkü. Yazının burasında tekne turu bilgilerime geçmem gerekiyor sanırım.

Kekova Adası Nerede?, Kekova Adası’na Nasıl Gidilir?

Kekova Adası Nerede? haritadan bir bakalım. Kekova Adası Antalya’da Kaş- Demre arasında bulunuyor. Kekova Adası’na Nasıl Gidilir? diye baktığımızda ise buranın bir ada olduğunu ve Üçağız’dan bindiğiniz tekne ile ulaşabileceğimizi görüyoruz. Zaten buranın en önemli aktivitesi Kekova Tekne Turu.

Kekova Tekne Turu Nereden Kalkıyor?, Kekova Tekne Turu Ne Ücreti?

Kekova Tekne turları nereden kalkıyor? diye araştırdığımızda önce Üçağız’a gitmemiz gerektiğini öğreniyoruz. Limana inmeniz gerekiyor. İndiğinizde kooperatifin minik ofisinin önündeki bankodaki görevliyle konuşmanız gerekiyor. Bu turu illa yapacaksanız kooperatife bağlı bir tekne kullanmanızı öneririm. 6 yıl önce gittiğimde kiraladığımız özel tekne bizi hiç bir yere götürmeden dolaştırıp geri getirmiş ve biz bilmediğimiz için itiraz bile edememişiz.

Kekova Tekne Turu özel tekne kiralama ücreti: 750.00 TL (2020 Ağustos)  Eğer kalabalık bir aile yada arkadaş grubuysanız yine kooperatife bağlı küçük bir tekne kiralamanızı öneririm.

Kekova tekne turu ücreti: kişi başı 125.00 TL (2020 Ağustos) Biz iki kişi olduğumuz için paylaşımlı bir tekneye binmeye karar veriyoruz. Amacımız Kaleköy’e gitmek aslında. Oraya gidebilmek kişi başı 100 TL diye daha önce yazmıştım. 25 TL daha fazla verip tam gün yemekli bir tur almak daha mantıklı geliyor bize.

Kekova Adası

Kekova Adası Kakeköy’e yakın küçük kayalık bir ada. Kekova Adası’nı bu kadar özel yapan zaman içerisinde sular altında kalan antik bir kent. Adını da bu antik kentten alıyor. Buraya tur düzenleyen teknelerin altında camlı bir bölge bulunuyor ve siz batık şehri tekneden görebiliyorsunuz. Kekova Adası’nın belli yerlerinde yüzmeniz yasak. Bir yerde karaya çıkmanıza izin veriyorlar. Eski uygarlıklara ait merdivenlere ayak basabiliyorsunuz.

Üçağız

Üçağız Kekova Tekne turuna bineceğiniz yer. Demre’den ve Kaş’tan da bu turu yapabiliyormuşsunuz ama onu ben deneyimlemedim. O güzergahları kullananlar yorumlara yazarsa yazıya ekleyebilirim. Üçağız’da konaklayabileceğiniz pek çok yer var. Tekne turuna binmeden önce minik bir hediyelik eşyacıların olduğu çarşıdan geçiyorsunuz. Burada yaşayan kadınların el emeği ürünlere piyasada bulabileceğiniz ürünlerde karışmış. Tekneye binmeden önce su, yiyecek alayım derseniz iskeleye yakın bir tane market var. Tekne saatine bırakmayın. Çok kalabalık oluyor.

Kekova Tekne Turu

Kekova Tekne Turu, Kekova Adası, Korsan Mağarası gibi pek çok noktaya uğruyor. Korsan Mağarası’nda yüzmeniz yasak. Kekova Tekne turu düzenleyen tekneler yüzebilmeniz için koylara demirliyor. Öğle yemeğinizi de bu koylardan birinde yiyorsunuz. Çok huysuz bir kaptana denk geliyoruz ama adam çok güzel çupra yapıyor bize ızgarada. Yanında harika salata ve daha bir sürü şey. Çatlayıncaya kadar yiyorsunuz. Çay bisküvi derken birde mısır közlüyor bize. O ilk başta beni deli eden huysuz adam sonra bu huysuzluklarına çok güldürüyor. Recep İvedik gibi bir adam. Gülmeyip ne yapacaksın. 

Kekova Tekne Turu Saatleri: Sabah 10:00 gibi hareket edip 17:00 gibi dönüyor.

Kekova Tekne Turu’nda gidilecek yerler belli ama illa şu saatte şurası diye birşey yok. Huysuz kaptanımız bakıyor bir koy kalabalık hemen bir sonraki yere gidiyor. Neresi tenhaysa oraya gitmesine çok seviniyorum. Covid’den dolayı da tekne yarım kapasiteyle kalktı. Çok kalabalık değil. Turda gidilmesi gereken her yere eninde sonunda gidiyorsunuz. Bu denkleme göre de Kaleköy’ü en sona bırakıyor. Aslında iyide yapıyor. O sıcakta kaleye nasıl tırmanacaktık yoksa. 

Kaleköy

En sonunda aslında bu tekne turuna çıkma sebebimize geliyoruz. Kaleköy’e vardığımızda huysuz kaptan “1 saatiniz var. Zamanında gelmeyen kendi döner” diyor. Bu süre çok az. Bu kadar az olmasını beklemiyorduk. Zamanında gelmeyen hakikaten yüzerek döner. Asla beklemez bu adam. Tekneden ok gibi fırlıyoruz. Yazar arkadaşım, Kaleköy’ün fahri muhtarı! Nurgül Kaleköy’de. Onunla tüm gün telefonlaşmıştık buluşabilmek için. Lahitin orada buluşmaya karar veriyoruz.

Şu meşhur Kaleköy’deki suyun içindeki lahit limana indiğinizde sol tarafta kalıyor. Bir tabelası yok ama kime sorsanız gösteriyor. Biz karaya çıkıyoruz diye üstümüzü değiştirmiştik ama lahitin bulunduğu nokta belinize kadar suya girmenize sebep oluyor. Biz fotoğraflarımızı son hız çekerken Nurgül geliyor. Suyun içinde buluşup kucaklaşıyoruz. Bize de bu yakışırdı. En fazla 10 dakika görüşebiliyoruz ve bizi kaleye doğru kovalıyor.

Kaleköy’ün iskelesi her zaman çok yoğun. Buradaki restoranlar kendi teknesiyle gelenlere elektrik ve su hizmetinde bulunuyormuş. Teknesiyle gidecekler rahat edecek. Köy içinde küçük bir market var. Kaleköy 1ci derece sit alanı olduğu için yeni yapılaşma yasak. Çivi bile çakamazsınız. Simena Antik Kenti Likya medeniyetine bağlı bir yermiş.

Kaleköy’de Ne Yapılır?

• Suyun içindeki lahitle fotoğraf çekilecek.
• Eğer vaktiniz varsa lahitin etrafında kanoya binilecek.
• Daracık sokaklarından Kaleköy Kalesi’ne tırmanılacak. Kaleye girebilmek için müzekartınız olmalı yada ücret ödeyeceksiniz. Biz lahitten sonra tırmanışa geçtik ve nasıl yaptıysak müzekartla girilen gişelerin arkasına çıkmışız. Bunu çıkarken farkediyoruz ve müze kartlarımızı çıkarken okutuyoruz. Herşeyimiz ters. Kale tüm Kaleköy’ü, Kekova’yı tepeden görüyor. Manzara gerçekten enfes. 300 kişilik birde tiyatrosu varmış ama biz aceleden onu göremedik. Asıl tırmanılacak yolun merdivenleri çok daha dik. Bizim tırmandığımız tarafta o kadar dik değildi. 300 kişilik birde tiyatrosu varmış ama biz aceleden onu göremedik. Asıl tırmanılacak yolun merdivenleri çok daha dik. Bizim tırmandığımız tarafta o kadar dik değildi.

  

• Kaleden inerken sağlı sollu hediyelik eşyacıları gezin. Birşey almasanız bile o manzara dünyanın neresine gidersem gideyim hoşuma gider.
• Kaleye çıkarken yolumuzun üstünde olması gereken, Nurgül’ün tavsiyesi The I Am Here Cafe  dönüşte önümüze çıkıyor. Buraya mutlaka uğrayın. Hem manzarası çok güzel, hem de fotoğraf köşeleri çok eğlenceli. Vakti olanlar burada birşeyler yerken manzaranın tadını çıkarabilir. Biz huysuz kaptana yetişmeye çalıştığımız için ancak birkaç foto çekip koştuk.

Kaleköy’e özgü keçi sütünden yapılmış el yapımı dondurmalar yenecek. Nurgül The I Am Here Cafe’de hem manzaranın tadını çıkarın hem dondurmanızı yiyin demişti ama nerde bizde o vakit. Limandaki küçücük bir tezgahtan, yaşlı bir amcadan aldık. Hayatımda yediğim en güzel limonlu dondurmaydı kesin ve net. Topu 5 TL (2020)

Söz Nurgül Büyükkalay’da

Kaleköy’de birkaç gün geçirilecek. O zaman Kaleköy’de tatil yapmak isteyenlerin konaklama sorununu çözmek için sözü yazar arkadaşım Nurgül Büyükkalay’a bırakıyorum. Nurgül söze şöyle başlamış:

Kaleköy’de kalmanın en sevdiğim yanlarından biri ne biliyor musunuz? Kekova-Kaleköy arasında küçük bir balıkçı teknesiyle süren o yolculuk. Aracımla Kekova’ya geliyorum ve kalacağım pansiyonu arayıp “Alo, geldimmm ben” diyorum. Sonra o balıkçı teknesiyle almaya geliyorlar. Önce valizim, sonra ben biniyoruz tekneye. Bir de hava rüzgârlı ve deniz dalgalıysa işte o zaman macera büyüyor. En son gittiğimde akşamın bir vakti vardık. Hava kapalı, bol rüzgâr ve dalga vardı. Islana ıslana vardık köye. Pansiyonlar Kekova’dan tekne ile ücretsiz ulaşım sağlıyor. Peki hangi pansiyonlarda kalabilirsiniz? İşte size fiyatlarıyla birlikte liste. (2020 fiyatları. Güncel fiyatlar için lütfen iletişime geçin):

Kaleköy Konaklama

Mehtap Pansiyon: Köyün en özel pansiyonlarından biri Mehtap. Köşede konumlanmış, hemen yakınında herhangi bir işletme yok. Terasındaki oturma alanı da oldukça geniş. Taş evlerin içerisinde yedi odası var, bir de bungalovu. Bazı odaların girişi ayrı, sadece size özel. Kendi özel plajı var, ücretsiz kano ve paddle surf yapabilirsiniz. Konaklama fiyatları oda tipine göre kahvaltı dahil 600-1300 TL arasında değişiyor. İletişim: 0 535 592 12 36

Ankh Pansiyon: Neredeyse sabah uyandığınızda ilk adımınızı denize atacağınız kadar yakın sahile ANKH Pansiyon. Ayrıca kafesi ile de meşhur. Çeşit çeşit dondurma yapıyorlar, hepsi çok lezzetli. Benim favorim limonlu ve tahinli. Kendine ait plajı var. Ücretsiz kano ve paddle surf hizmeti sunuyorlar. İki kişilik oda fiyatı kahvaltı dahil 550-750 TL arasında değişiyor. İletişim: 0532 727 28 15

Kale Pansiyon: Kaleköy’de belirli bir standardı olan ve rahatlıkla tercih edebileceğiniz pansiyonlardan biri de Kale Pansiyon. Önünde terası olan tertemiz 10 odası var. Pansiyonun hemen önündeki iskelesi çok keyifli. Su kayağı, jet ski kiralama gibi ücretsiz hizmetleri var. İki kişilik oda fiyatı kahvaltı dahil 600 TL. İletişim: 0 532 779 04 76

Likya Pansiyon: Beş odası var ve tüm odaların girişleri birbirinden bağımsız. Ücretsiz kano hizmeti alabilirsiniz. Likya’nın denizin üzerinde lezzetli deniz ürünleri yiyebileceğiniz bir restoranı da var. Kahvaltı dahil oda fiyatı 500 TL İletişim: 0 532 451 68 82

Sahil Pansiyon: Sadece dört odası var. Hepsi tipik köy evi. Odalar denizle iç içe. Uyanır uyanmaz denize atlayabileceğiniz yakınlıkta. Kahvaltı dahil oda fiyatı 700-900 TL arasında değişiyor. İletişim: 0 532 352 59 14

Castle Pansiyon: Beş odalı bir pansiyon. Odaların önündeki geniş taraçalardaki sedirlerde Kekova’nın doyumsuz manzarasını izleyebilirsiniz. Kalacağınız tarihe göre kahvaltı dahil oda fiyatları 350-400 TL arasında değişiyor. İletişim: 0 533 391 41 27

Teras Paradise: Kekova’nın mütevazi pansiyonlarından biri de Teras Paradise. Dört odası, bir terası, bahçesi ve bir de kafe-restoranı var. Kahvaltı dahil oda fiyatı 600-700 TL arasında. İletişim: 0 536 493 71 61

Eğer Kaş taraflarında tatil yapacaksanız en az bir gününüzü tekne turuna ayırmalısınız yada tatilinizi ikiye bölüp Kaleköy’de bu huzuru yaşamalısınız. Hadi bakalım 😉 Kaş yazımın linkini ben şuracığa bir daha ekleyeyim.

.

Sanki başka bir ülkede, başka bir masal diyarında olduğunuzu hissedebileceğiniz ender yerlerden birisi burası. Sevmediğim tek şey buraya gelen tekneleri ayarlayan kooperatifin çakallığı. Karadan yolunun olmadığını söyleyen herkes. Para kazanmak için bunu ısrarla saklayan, devamlı her yerde tek ulaşım yolunun tekne olduğu izlenimini sağlayan her kim varsa… 

Beni hala Instagram’dan takip etmediyseniz küserim 😉 Takip etmek için buraya tıklayın. 😉

Bahar Gündoğdu

2011’de tam zamanlı işinden istifa edip tutkusu olan seyahat etmeyi iş haline getirdi. 2017  yılından beri Hürriyet Seyahat’te gezgin yazar, 2018’den beri de blogunda yazılar yazıyor. Blog ilk etapta gazetedeki yazılarının arşivi olarak düşünüldü ancak daha sonra istediği gibi özgür yazmanın tadına vardı. Gezdiği yerler kadar yollarda tanıştığı, dokunduğu hayatlarında hikayesini yazıyor. Belki bir gün bir hikayenin kahramanı da siz olursunuz kim bilir?

Paylaşmak güzeldir!