Hürriyet Seyahat’te yayımlanan yazımın daha detaylı hali
Her şey bir kaç yıl önce başladı. Doğu Ekspresi ile Kars’a gitmek, Çıldır gölü, Ani harabeleri, İshak Paşa Sarayını görmek ama illaki Doğu Ekspresi ile seyahat etmek. Kimse benimle bu yolculuğa çıkmak istemeyince en sonunda bu yıl tek başıma gitmeye karar verdim. Şu ara rail gruplarında en popüler gezi doğu ekspresiyle Kars yolculuğu. Genelde kuşetlide yolculuk ediyorlar. Yalnız bile olsanız mutlaka bir gruba denk geliyorsunuz.
- Haça Dağı tırmanış maceramı da okumak isterseniz tıklayın.
- Van Gölü Ekspresi maceramı da okumak isterseniz tıklayın.
Beni instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın. Hikayeler ve öne çıkanlarda çok şey anlatıyorum 😉
İnstagram: Nerdesinbahar
Doğu Ekspresinde Nasıl Bilet Bulunur?
Güncelleme: Herkes deli gibi Doğu Ekspresine nasıl bilet buluruz derdinde. Biletler çıktığı an dolu çıkıyor zaten. Cimerden gelen cevabı buraya kopyalıyorum:
04 Haziran – 20 Temmuz 2018 tarihleri arasında TCDD TAŞIMACILIK A.Ş. resmi WEB sitesinden yeni sezonun taleplerinin toplanmaya başlanıldığı ilan edilmiştir. Gelen tüm talepler,( bu talepler acente, grup, dernek, vakıf v.b.) değerlendirilmeye alınmış ve vagonlar eşit bir şekilde paylaştırılarak 17 Ağustos 2018 tarihinde vagon tahsisleri açıklanmıştır. Dolayısıyla özel vagon tahsisi sadece tur şirketlerine değil tüm grupları içerecek şekilde yapılmıştır.
Yani bu sebepten bilet bulamıyorsunuz. Biletler zaten ağustosta satıldı.Gitmeyi düşündüğünüz tarih yaklaştığında bakmaya başlayın.Son dakika iptallerinden bileti yakalayabilirsiniz. Son dakika iptal eden çok oluyor. Çantanız hazır bekleyin derim. Yakaladığınız bileti de 10 dakika içinde almalısınız. Sistem on dakika içinde blokeyi kaldırıp tekrar satışa sunuyor. Bence bileti yakaladığınız an “Gidelim mi? Ne yapalım? Tarih sana uygun mu? diye birilerini aramayın. Direkt alın. İptal ettiğinizde çok zarar etmiyorsunuz. İptal edememe olasılığı yok ama etmediğiniz takdirde interrailtürkiye yada karsrail facebook gruplarında post açıp başkasına devredebilirsiniz.2019
Geçtiğimiz sene mobil uygulamasından veya internet sitesinden bilet bulmak çok kolaydı ama bu seneki Doğu ekspresi patlamasıyla Kars’ta yaşayanlar bile bilet bulamıyor. Tur firmalarının biletleri aylar öncesinden kapattığı, bilet sıkıntısının bundan kaynaklandığı düşünüldü ve İnterrail sosyal paylaşım platformunun yürüttüğü bir kampanyayla sorun kısmen çözüldü. Artık bilet bulunabiliyor ama hala yataklı ve kuşetli de sorun var. Bir ay öncesinden biletler satışa sunuluyor ve erken saatlerde bakmak bilet yakalamakta bazen işe yarıyor. İnterrail Türkiye’nin alt kollu olan Karsrail’in facebook hesabına bakmakta da fayda var. Biletini devretmek isteyenler oluyor.
Doğu Ekspresine Ulaşım
İstanbul’dan Ankara’ya uçakla geldikten ve iki gün Ankara’yı gezdikten sonra Ankara’da ki gardayım. İlk, gardaki turism information bürosuna girdim. Çok yardımcı oldular. Mutlaka uğranılması gereken bir yer.
Güncelleme: Artık Doğu Ekspresi Ankara gardan kalkıyor. Herhangi bir aktarma yapmak zorunda değilsiniz. 2019
Ankara garında başkentray çalışmaları olduğu için doğu eskpresi Irmak’tan kalkıyor. 2017 aralığına kadar da böyle. Irmak’a sizi götüren otobüsler var. Bu tren bileti ücretine dahil. Tren siz gelmeden kalkmıyor. Hatta fotoğraf çekmek için bolca vaktiniz oluyor. Gardaki üst geçitten karşıya geçtiğinizde bir bakkal var. Eksiklerinizi oradan tamamlayabilirsiniz.
Trende ki Ortam Nasıl?
Eğer kabınız varsa çeşmeden su doldurabilirsiniz. Eğer kahve çay tirkakisiyseniz elektrikli bir su ısıtıcısı çok işinize yarayacaktır. İki tane priz var ama nedendir bilinmez neredeyse tavana monte edilmiş. Uzatma kablolu çoklu priz çok işinize yarar.
Biz interrail grubundan gelen orada tanıştığımız insanlarla çok kalabalık olduk. Trenin camları eskisi gibi açılamıyor. Sadece üst kısımda havalandırma için küçük bir bölüm açılabiliyor. Tuvaletler de her zaman tuvalet kağıdı ve klozet örtüsü var. Eğer su donmazsa sıcak su bile var. Düğmeye biraz uzun basın ve bekleyin donmamışsa su mutlaka akıyor. Hatta sıcak akıyor.
Son iki vagonun biri kuşetli diğeri yataklı geri kalan pulman şeklinde. Kuşetlide bir kişi 61 tlye seyahat edebiliyor. Bu Ankara Kars ücreti. Ara durakların fiyatı farklı. Yataklı da 2 kişi alırsanız kişi başı 96 TL oluyor. Kuşetlide kadın erkek karışık oturabiliyor ama sıra gece uyumaya gelince kadınları erkekleri ayırıyorlar. Çift olarak gidecekseniz yataklıyı tercih edeceksiniz yada tüm kuşetliyi kapatacaksınız.
Tren oldukça sıcak. Yanınıza yazlık bir şeyler almanız faydalı olacaktır. Size kapalı poşetlerde çarşaf, yastık, pike veriyorlar. Ütülü ve temiz. Kuşetlide yatağınızı siz hazırlıyorsunuz ama yataklıda görevliler hazırlıyor. Ben kuşetlide seyahat ettim.
Yol boyunca manzaraların birinden girip diğerinden çıkıyorsunuz. Yol boyunca internet ve telefon çoğu yerde çekmiyor. 25 saati trende geçireceğiniz için yanınıza kitap, oyun vs getirip müzik dinleyebilirsiniz. Gerçi yeni insanlarla tanışıp sohbet etmek, manzaralara dalmaktan pek başka şeye zaman olmadı ve zaman nasıl geçti hiç anlamadım. Personel güler yüzlü ve yardımcı.
Kahvaltı edebileceğiniz ve yemek yiyebileceğiniz küçük bir restoranı var. Yemek kaldı mı vs gibi handikaplar olabiliyor. Bu sebepten yanınıza yiyecek bir şeyler alın yinede siz. Kahvaltı 10, yemek 15, çay 2 TL. Kompartıman görevlisi sizin nerede ineceğinizi biliyor ve sizi uyandırıyor. İçiniz rahat olsun.
İnternette okuyup bir klasik haline gelen Erzurum’da trene cağ kebabı isteme ritüelini yerine getiriyoruz. Bence çok da şart değil. Yerinde yediklerim çok daha lezzetliydi ve sıcaktı.
Kars’a tam denilen saatte ulaştık. Sıfır rötar. Kalacağım yere ulaşmak için adres sormaya girdiğim markette hocam diye karşılanıyorum. Boşuna hoca değilim diye diretmeyin benim gibi. Bölgede dışarıdan gelenlere hocam diye hitap ediyorlar. Antalya’nın ablam teyzem amcamlarından sonra buranın hocamlarına alışıveriyorum hemen. Ne taraftan gidicem hocam?
Kars’ta Nerede Kaldım?
Kalacak yerimi couchrailden ayarladım. Couchrail bir facebook grubu. Harika genç üniversiteli kızlar. Yemek bile yapmışlar. Bir şeyler atıştırıp kendimizi Kars sokaklarına atıyoruz. İki gün diye geldiğim evlerinde dört gün kalmama izin veriyorlar ve beni koyunlarında yatırıyorlar. Unutmak mümkün değil. En çok onlarla eğlendim, güldüm.
-25 ler de gezmek pek kolay olmasa da rus mimarisinin hakim olduğu geniş tek yönlü sokaklarında buzların üstündeki dansım görülmeye değer. Gelir gelmez Kars kalesini, cafelerini, rus binalarını geziveriyorum. Kaleden şehrin manzarası çok güzel, ışıl ışıl. Cafesi de çok güzel.
Çıldır Gölü, Ani Harabeleri
Ertesi gün tren de tanıştığım insanlarla araç kiralamaya karar veriyoruz. Zira Çıldır’a gitmek için toplu taşıma yok ve uzak. (Güncelleme: Belediye 2018 yılında Çıldır gölüne dolmuş koymuş ve fiyatı 10 liraymış. Son gelen bilgiler bu yönde)
Güncelleme: Ani Harabeleri’ne artık ulaşım var. Kars artık çok popüler olduğu için şöforlü araçların dolmuş gibi gittiklerini ama fazla para istediklerine dair bilgilerde geldi. Dolmuşları kullanabilirsiniz artık.2019
Ani’ye dolmuş varmış ama sadece köye kadar gidiyormuş ve akşam geri dönmüyormuş. En mantıklısı araç kiralamak. Biz 5 kişi araca dolunca araç kirası ve yakıtıyla birlikte 40 liraya Çıldır’ı ve Ani’yi gayet konforlu gezmiş olduk. Geçtiğimiz seneye kadar ki bilgiler bu şekildeydi. Bu sene Ani Harabeleri için ulaşım sağlanmış durumda.2018
Çıldır gölü tamamen buz tutmuş durumda. Masmavi gökyüzü, karşıda Allahuekber dağlarının heybetli yükselişi, uçsuz bucaksız bembeyaz bir düzlük. Kendimi gölün üstündeki karlara atıveriyorum. Bakmaya doyamıyor insan.
Balıkçıların balık tutuşlarını izlemek istiyorsanız önceden haber vermeniz gerekiyor. Uzakta gölün üstünde balık tutanları görebiliyoruz. Yanlarına gitmediğime hala pişmanım. Göl kenarında Atalay abinin küçük lokantası var. Başkada alternatif yok zaten.
Gölün sarı balıklarından yiyebiliyorsunuz. 20 lira. Ben çok sevdiğimi söyleyemiycem ama bence herkes kendi denemeli. Atlı kızaklarda arayınca geliyor. Hafta içi gittiğinizde yoklar ama hafta sonu hepsi varmış.
Balığımızı yiyip, ısınıp, Ani Harabelerine hareket ediyoruz. İkisinin arası baya var ve gün erken kararıyor. Ani Harabeleri giriş 8 lira. Bayağı geniş bir alana serpiştirilmiş durumda. Karşımızda Ermenistan var.
Ani, Kars’ın güneydoğusunda, Arpaçay boyunda bulunan ören yeri. 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı’ndan Ermeni hükümdarlarının başkenti olmuş.
Öyle bir yere kurulmuş ki Ihlara vadisindeki gibi bir kanyon var. Tam uçurumların kenarında yükseliyor binalar. Uçurumlara sıfır aşağılara bakıyoruz. Birinden girip diğerinden çıkıyoruz. Aşağıdan bir dere geçiyor. Üstündeki tarihi köprü yıkılmış, İpek yolunun en önemli köprüsüymüş.
Ermenistan sınırında bulunan maden ocağında patlatılan dinamitlerden Ani Harabeleri gün be gün yıkılıyor. Bunu kasıtlı yaptıklarını söylüyorlar. Geri kalanını da restorasyon adı altında bizim görevliler hallediyorlar.
Ankara kalesi, Efes harabelerinde de olduğu gibi tarihi eserlerin üstünü eskitilmiş görünümlü bir şeyle kaplıyorlar. Yüzlerce foto çekip çıkıyorum. Güneş gittiği anda hava eksilerin dibine vuruyor. Saçlarımız, kirpiklerimiz buz tutuyor, telefonlar kapanıyor.
Sarıkamış’ta Kayak
Ertesi gün buralara kadar gelmişken Sarıkamış’a gidip kaymamak olmaz dedik.Trende tanıştığım bir arkadaşla kaymaya gittik. Sarıkamış’ın pistleri çok güzel. Her klasmandan kayakçı için pistler mevcut.
Kıyafetiniz varsa benim gibi sadece kayak için 30 TL, telesiyej 5 kayış için 25 TL ödüyorsunuz. Sınırsız için 30 TL ödeyip manzaraların tadını çıkarıp, fotoğraf çekip kayabilirsiniz. Hafta içi olduğundan mıdır bilinmez ne telesiyej sırası bekledim, ne kalabalıklarla boğuştum. Çok keyifliydi.
İshak Paşa Sarayı’na Nasıl Ulaştım?
Benim asıl amaçlarımdan bir tanesi İshakpaşa Sarayına gitmek. Giderek azalan grupta tek başına kalıyorum ama tüm gidemezsin günü birlik yapamazsın diyenlere inat sabah yola çıkıyorum. Buradan sonrası daha dikkatli okunmalı zira Kars’tan İshakpaşa’ya gidişi naptıysam da öğrenemedim. Kendim tecrübe etmek zorunda kaldım.
Serhat Iğdır otobüsüyle önce Iğdır’a gidiyorum. 20 lira. Saat 8de otobüs olduğunu bilmediğim için yarım saatle kaçırıp 10dakine biniyorum. Siz 8’dekine yetişin rahat rahat gezin. Camlar içeriden buz tutuyor. Aracı ısıtmak mümkün değil. Resmen soğuktan ağlıyoruz tüm otobüs.
Tam ısındı derken jandarma aramasına denk geliyoruz. Yolculuğun bundan sonrasında devamlı aranıyoruz. Güvenlik noktalarından geçiyoruz. Iğdır 2,5 saat sürüyor. Hemen indiğiniz yerden Doğubeyazıt’a dolmuşlar kalkıyor. 10 lira. Koşarak biniyorum. Dolar dolmaz hareket ediyor. Yola çıktığımdan beri hava buz gibi ve kapalı.
Yolda sislerin içinden geçiyoruz ve sonra pırıl pırıl bir güneşe ulaşıyoruz. Donan ben bu sefer yanmaya başlıyorum. En yoğun arama Doğubeyazıt’a girerken ki jandarma bölgesi. 1 saati biraz geçe Doğubeyazıt’tayım ve bingo. İnternette yazan belediyenin oradan kalktığı söylenen dolmuşlar kış sebebiyle yok. Dolmuş şöförü beni taksi durağına götürüyor ama çok yüksek fiyat istedikleri için olmasa da kendi gözlerimle görmek için belediyeye yürüyorum.
Şehirde dolaşan salopetli bir kadın hemen dikkat çekiyor tabi. Siz daha sıradan giyinmeye çalışın derim. Belediyenin orada tabi dolmuş yok ama hemen bir taksi durağı var. İlk konuştuğum kişi 20 lira diyor. Beklerse 30TL istiyor. 20TL’ye anlaşıp hemen gidiyoruz çünkü zamanım yok. Kars’a dönen son otobüse yetişmeliyim.
Ertesi gün trenle dönücem. İshakpaşa sarayı Doğubeyazıt’a 5km. O kadar yakın olmasını beklemiyordum. Köşeyi dönüp biraz ilerleyince görüyorsunuz zaten. Bir tarafta da Ağrı dağı. Yukarı çıkıyoruz.
İshakpaşa Sarayı
Gözlerinize inanamayacağınız güzellikte, işlemeleriyle göz kamaştıran kocaman heybetiyle zamanında burada kimler yaşamış demekten kendinizi alamadığınız gizli bir cennet. 99 yıl sürmüş yapımı. Resmen bir yüzyıl. Tarihin ilk kalorifer sistemli binası ve Osmanlı’nın son dönemdeki son binalarından.
Taksi şoförüm benimle gelip hem anlatıyor hem fotoğraflarımı çekiyor. Her şey hızlandırılmış durumda. Konuşurken taksi şoförümün aslında kayak hocası ve dağ rehberi olduğunu öğreniyorum. Dağcı arkadaşlarımı tanıyor. Dünya küçük.
Burada da yüzlerce fotoğraf çekip koşa koşa bir şeyler atıştırıp Iğdır için dolmuşa koşmaya hazırlanırken otobüsten yer ayırtayım diyorum ve süpriz. Son otobüs 5’te demişlerdi ama 4’teymiş ve saat 3,30.. koşa koşa dolmuşa gidiyorum. Bu arada iki kaşık aş çorbası içmeyi başarıyorum. Mutlaka için. Çok lezzetliydi.
Dolmuş şoförü resmen tekerlekler yere değmeden, sislerin içinden beni otobüse yetiştiriyor. Otobüs beni bekliyor. Minübüsle buluşup beni orta bir yerden alıyor. Aynı yollardan geçip dönüyorum. Çok uzun ve yorucu bir gün ama ben çok mutluyum.
Kars Yeme İçme
Akşam şehirdeki son günüm. Yöresel yemekleri günlerdir denedim. Çok güzel restoranlar var ama içlerinden Hanımeli restoran kendine has lezzetleriyle öne çıkıyor. Kars demek kaz demek. Her yerde 60 lira. Dilek abla’nın değişik lezzetlerini, ananesinden öğrendiği reyhanesini içme şansına nail oluyorum.
Eşinin akordeon eşliğinde söylediği sarı gelin türküsünün orjinal halini dinleyip kulaklarımın pasını siliyorum, yorgunluk atıyorum. Belki fiyatları normalin bir tık üstü ama farklı ambiansıyla değdiğini düşünüyorum.
Sabah 8’de trene binip dönüş yoluna geçiyorum. Kuşetlide ki yeni yol arkadaşlarım cıvıl cıvıl üniversite öğrencileri. Zaman nasıl geçti? Güzel müzikler, hoş sohbetler, muhteşem manzaralar eşliğinde geri dönüyorum. Bir hüzün mü var içimde? Çok mu sevdim? O zaman baharda tekrar yapmalıyım bu yolculuğu. Belki birlikte yaparız.
2011’de tam zamanlı işinden istifa edip tutkusu olan seyahat etmeyi iş haline getirdi. 2017 yılından beri Hürriyet Seyahat’te gezgin yazar, 2018’den beri de blogunda yazılar yazıyor. Blog ilk etapta gazetedeki yazılarının arşivi olarak düşünüldü ancak daha sonra istediği gibi özgür yazmanın tadına vardı. Gezdiği yerler kadar yollarda tanıştığı, dokunduğu hayatlarında hikayesini yazıyor. Belki bir gün bir hikayenin kahramanı da siz olursunuz kim bilir?