İran dönüşü daha yoldayken Sputnik Radyo kanalından davet aldım. Geçen sene de Sputnik Radyo’ya konuk olarak gitmiştim. Bu seferki konumuz İran’dı. İran’da geçirmiş olduğum 22 gündü. Hatta yayını kendi instagram adresimden canlı yayınladım. Genelde eleştiriler lafımın çok bölündüğü ve bir türlü konuyu anlatamamamdı. Keşke sorun sadece bu olsaydı.
Ertesi gün çıkan manşetler, yapılan haberler, Sputnik Radyo‘nun tüm sosyal kanallarından verildi. İlk başta bana gönderilen fotoğrafları algılayamamışım. Tüm Twiter bana küfrediyordu. Bir canlı yayında ağzımdan çıkanlar nasıl al takke ver külakla böyle anlaşılabilir ve böyle bir manşet atılabilirdi.
Programın sunucusu Hürriyet Gazetesi’nden yazar arkadaşımdı. Geçen seferki yayından da hoşlanmadığım bir başlık çıkarmıştı ama bu seferki yenilir yutulur cinsten değildi. Ne yaptıysam da o gece yayınları kaldırtmayı başaramadım. Haberi başkasının yaptığını söylüyordu ama altında onun imzası vardı. Ben kendi halinde gezen bir insanım. İnsan yazar arkadaşına bunu yapar mı? Bunu yapıp vijdanı rahat bir şekilde uyur mu?
Bant Kayıtlarım Nerede?
O atılan manşetlerin Sputnik Radyo‘nun sosyal medya paylaşımlarından silinmesini, aksi halde mahkemeye vereceğimi söyledim. Yine de o gece silinmedi. Yetkililerin telefonlarını istedim, Verilmedi. İnternette herhangi bir iletişim bilgileri bulunmuyor. Ertesi gün öğleye kadar kaldı bu yayınlar. Bant kayıtlarını istediğimde olmadığı söylendi. Silmişler dediğine göre. Bu sebeptendir ki radyo programının bir bant kaydı yok. Eski radyo kaydımı da silmişler. Bana da programın afişi kaldı sadece.
Bütün bu olanlardan Sputnik Radyo’nun haberinin olduğunu da düşünmüyorum. Bence konu tamamen sunucu ve benim aramda kaldı. Öyle bir hırs var ki benim 22 gün ilmek ilmek dokuduğum anılarımın, kurduğum dostluklarımın hepsini çöpe çevirebiliyor. Bundan da hiç utanmıyor. Özür dilemiyor. Pişman olmuyor. Gayet bilinçli insan harcıyor. Daha önceki programlarında hiç etkileşim alamadığını ama bu sefer atılan yalan başlıkla çok iyi etkileşim aldığını anlatıyor. Etkileşim dediği bana edilen hakaret ve küfürler.
Öyle muhteşem bir 22 gün geçirdim ki İran’da, onu gölgeleyecek, kurduğum dostlukları zedeleyecek bu şuursuz yayınlar beni çok üzdü. Canlı yayınlanan bir programdan bile böyle şeyler çıkartabiliyorlarsa bant yayınlarını düşünemiyorum. Koskoca Sputnik Radyo‘nun biçare Bahar üzerinden pirim yapmaya ihtiyacı mı vardı?. O atılan manşetlerden dolayı bana küfreden, hakaret eden insanlara hiç kızamadım. Daha medeni bir şekilde fikirlerini beyan edebilmelerini tercih ederdim tabi ki ama bir klavyenin başında, ismin cismin belli olmadan atıp tutabilmek özgürlüğünün yaşandığı bir çağdayız.
2011’de tam zamanlı işinden istifa edip tutkusu olan seyahat etmeyi iş haline getirdi. 2017 yılından beri Hürriyet Seyahat’te gezgin yazar, 2018’den beri de blogunda yazılar yazıyor. Blog ilk etapta gazetedeki yazılarının arşivi olarak düşünüldü ancak daha sonra istediği gibi özgür yazmanın tadına vardı. Gezdiği yerler kadar yollarda tanıştığı, dokunduğu hayatlarında hikayesini yazıyor. Belki bir gün bir hikayenin kahramanı da siz olursunuz kim bilir?